Eski Nesil ERP Yazılım Dezavantajları
Bazı firmaların bazı yazılımları (özellikle ERP / Ön Muhasebe / Muhasebe / Modüler ERP çözümleri) hâlâ tercih edilse ve firmalar bu yazılımları kendi pencerelerinden büyük bir sanat eseri(!) olarak görse de hatta kullanıcı deneyimleri, iş ortakları ve yazılımcılar gözünden değerlendirmeleri ve eleştirileri pek önemsemeseler de gerçek değişmiyor.
Burada bu tür yazılımlarla ilgili bir değerlendirme yapalım.
○ Öncelikli Sorunlar (Genelleştirme):
► Ürün satın alındıktan sonra teknik destek almada zorlanmalar, destek taleplerine yanıt verilmemesi ve firmanın merkez destek hattına ulaşımda zorluklar.
► Destek ve güncelleme sözleri verilirken “tüm güncellemeler ücretsiz” vaadi verilmesi. Aslında temelinde firma açısından yazılım hatalarından kaynaklı güncellemelerin “güncelleme” olarak değerlendiriliyor olması yatar. Yine de bazı mevzuat değişiklikleri güncelleme kapsamına dahil edilmez ve modül/yeni sürüm adı altında pazarlama stratejisine dönüştürülür.
► Veri/İş akışı sorunları yaratan hatalı ve karışık rapor/veri davranışları sergilerler. Özelleştirilebilir alanlarla yazılım genelindeki eşleştirmelerin yapılamaması, bir verinin birden fazla alana yazılma zorunluluğunu yaratır. Bu da excel satırlarına sürekli veri girmeye benzer.
► Farklı yazılımlara, üçüncü taraf uygulamalarına ve e-ticaret gibi platformlara entegrasyonda zorluklar yaşatır. Veri paylaşımının ve entegre süreçlerinin kısıtlı olması bu zorlukları besler.
► Veritabanı bağlantı sorunlarına yol açan durumların bazı durumlarda veri akışını bozması ve sistemsel kararlılık sorunlarına yol açmasıyla çıktılarda tutarsızlıklar görülür.
► Ağ üzerinde veya çoklu kullanıcı ortamlarında doğru çalışması için komplike ayaların yapılması gerekir. Modem üzerinden port ayarlarının yapılması gibi teknik süreçlerin zorluğuna veri güvenliği riski de eklemlenir.
► Eksik olan veya esnek olmayan arayüzlerle kullanıcıların arama ve kullanım deneyimleri kısıtlanır.
○ Asıl Sorunlar (Netleştirme):
► Veritabanı Altyapısı, Olası Geliştirme Ortamı ve Kod Yapısı
Sadece Windows tabanlı masaüstü uygulamasına dönük altyapıların hedeflenmesi: Ürünlerin veya API/SDK araçlarının güncel olmayan arayüzler (Delphi gibi) ile ilgili bileşenler içermesidir. Bu tip ERP yazılımlarında Türkiye’de yaygın olarak kullanılan diller ve platformlar arasında Delphi, C# (.NET) gibi Windows masaüstü uygulamalarını hedefleyen teknolojiler bulunmaktadır.
► Teknoloji Perspektifi: Modern “her yerden erişim” beklentisine uymaz.
Günümüz modern yazılım mimarileriyle (Web tabanlı, bulut-native, tarayıcıdan erişilebilir sistemler) karşılaştırıldığında kullanılan teknolojiye göre ortaya çıkan asıl olumsuz tarafları şunlardır:
-
Her kullanıcı için yerel kurulum gerekir.
-
Uzaktan erişim (VPN, RDP vb.) karmaşıktır.
-
Mobil cihazlardan kullanım zayıf ya da yoktur.
-
Güncelleme ve versiyon yönetimi zahmetlidir.
-
Ölçeklenebilirlik düşüktür (şube/ülke büyümesi zor).
► Delphi ya da C# kötü bir dil değildir ama onlar gibi kapalı ekosistemli dillerin dezavantajları fazladır. Öncelikli olarak yazılımın evrim hızı düşer, yeni özellikler yavaş eklenir:
-
Geliştirici havuzu çok dardır.
-
Yeni mezun/modern geliştiriciler Delphi bilmezler, bu da firmaların yazılım ekibindeki amcalara ve dedelere aşırı saygı(!) gerektirir.
-
Açık kaynak kütüphane ekosistemi zayıftır.
-
Modern DevOps, CI/CD, container, microservice dünyasıyla uyumu düşüktür.
-
Uzun vadede teknik borç riski yüksektir.
► Modern ERP’lerin Mikroservis, API-first, Event-driven gibi avantajlarına rağmen Monolitik ERP mimarisi büyük müşteri yükünde stabilite ve performans sorunlarını artarır:
-
Tek büyük uygulama (monolit)
-
Bir modüldeki hata tüm sistemi etkileyebilir.
-
Esnek ölçekleme yoktur.
-
Cloud-native değildir.
► API & entegrasyon sınırlılıklarına sahiptirler. E-ticaret, marketplace, ödeme, CRM, BI araçlarıyla entegrasyon pahalı ve zahmetlidir. Modern yazılımlar, REST / GraphQL API, Webhook, Real-time sync ile esnek bir yapı sunarken bu tür yetersiz yazılımlarda:
-
XML tabanlı SDK kullanılabilir.
-
Doğrudan DB müdahalesi ihtiyacıyla çalışır.
-
Modern SaaS’larla entegrasyon zordur.
► Bulut (Cloud) uyumsuzluğu: Otomatik ölçekleme, AWS / Azure / GCP, Yük dengeleme ve veri güvenliği beklentilerinin aksine:
-
On-premise ağırlıklıdırlar.
-
Sunucu yönetimi son kullanıcıdadır.
-
Yedekleme manueldir ya da lokal üzerinden denetimlidir.
-
Donanım bağımlılığı ve teknik altyapı ihtiyacı çok fazladır.
Tüm bunlara rağmen hâlâ piyasada olmalarının cevabı teknik değil sosyo-ekonomiktir. Bir Türkiye gerçeği olan küçük ve orta ölçekli işletmelerin “çalışsın yeter” mantığında hareket etmelerinde yatan örtük bir idare yönteminin parçalarıdırlar. Ayrıca “reel ticaret” mantığında -kendi özel fotoğraflarını google üzerinde saklayanların devlet aygıtlarından çekincelerindeki büyük ironiyi dışarıda tutarsak- bulut sistem ve abonelikten çekinceler de başka bir etkendir.
Değişen muhasebe mevzuatı düşünüldüğünde programın uyum sağlamasından ziyade personel alışkanlıkları, değiştirme maliyetlerinin yüksek görünmesi ve “buna alıştık” psikolojisi de lock-in/kilitlenme etkisi olarak okunabilir.
Muhasebe & ERP dünyası yavaş değişir. 20-25 yıllık sistemler hâlâ çalışmaya devam ederler. Ancak veri güvenliğinin, denetlenme endişesinin yerini almaya başladığı e-dönüşüm süreçlerinin baskısı altında ve Mobil & API beklentisinin bir zorunluluğa dönüşmesiyle birlikte firmaların tercih sıralaması artık değişmektedir. Yeni kurulan firmalar da bu kritelere göre davranmaktadır.
Teknik olarak modern olmayan (günümüz mimarilerine uygun olmayan) eski nesil yazılımlar hâlâ satılabilir olsa da uzun vadede risk barındırmaya devam etmektedirler. Eğer web/bulut versiyonuna ciddi yatırım yapılmazsa ve mimari dönüşümleri gerçekleşmezse hızla azalan mevcut müşterileriyle yaşayan ve yeni müşteri kazanmakta zorlanan fosillere dönüşmeye başlarlar.

